Sevgilim,
uzun zaman oldu erteledim, öteledim göremedim seni ne kadar ihmal ettiğimi... Aslında ne kadar uzaklaştığımızı yavaş yavaş ve ne kadar gösteremediğimi sana olan devasa sevgimi.
BaLLımız doğdu ve aydınlandı bize ait gökyüzü... Dallarımız daha da çiçeklendi, coşarak çağladı yüreğimizin şelalesi... Biliyorum tam da istenen zamanda, arzu ettiğimiz herşeye ulaşmanın mutluluğu vardı her zaman kalbimizde. Ne olduğunu bilmeyen iki deliye döndük yaşamadığımız roller biçilince kendimize. Aile olmak için, anne/baba olabilmek için dağlar ardındaki kuşun kanadında elmas aramaya çıktık ayrı yollardan. Dünkü çocuktuk halbuki, yetişkin olmaya özendik, kocaman kocaman davranışlar kapmaya çalıştık yakınlarımızdan. Olmayan akıllarını almaya çalıştık tanıdıkların, renkler katmaya çalıştık tablomuza aklımız sıra, 10 elle sarıldık işimize daha çok para kazanabilmek adına...
Zamanı nasıl kaçırdık, bize aitlerimizden ne zaman bu kadar uzaklaştık?
Hayatın bizi az kalsın yutmasına nasıl da müsaade ettik?
Canım aşkım,
o güvercin gözlerine bakarak, senin için çırpınan kalbimi avuçlarına bırakmayalı ne kadar oldu söylesene?
Ne zaman soğudu avucumdaki parmaklarının sıcaklığı?
Arkamı dönüp hemen döneceğimi söylediğim zamanın ardından ne kadar geçti?
Ne kadar süredir sesleniyorsun boşluktaki karanlığıma?
Ellerini kısacık saçlarımın arasında dolaştırmayalı kaç ay oldu?
"Yaşam içine alır yaşayanı" demişti diğerleri... Diğerleri gibi olmamaktı çabamız halbuki!
Olmadık da... Olamayız korkma sen...
Bir rehavettir çöktü üzerimize, akışına bıraktık diyelim bir süre..
Yoksa bilmez miyim bu nasıl deli bir sevdadır ki asır geçse asla eksilmeyecek? Bilmez miyim bir gülüşünle nasıl koku verir bahçemdeki fesleğenler? Yağmur kokan bir sabaha birlikte varmak için gireceğin mücadeleyi tahmin etmez miyim hiç?
Bakma sen, herşeyi anladığını her yere yetişebileceleceğini düşünen ama sürekli yanılan bu deli kadına...
Alınma kaçırdığı her çırpınışına...
Artık sevmediğini getirme aklına...
Her geçen saniye, her an seni yaşayan ama anlatmayı bir türlü başaramayan karıcığın şimdilerde telaşta... Anlatmak için çırpınmakta...
O sussun, sen anla...
uzun zaman oldu erteledim, öteledim göremedim seni ne kadar ihmal ettiğimi... Aslında ne kadar uzaklaştığımızı yavaş yavaş ve ne kadar gösteremediğimi sana olan devasa sevgimi.
BaLLımız doğdu ve aydınlandı bize ait gökyüzü... Dallarımız daha da çiçeklendi, coşarak çağladı yüreğimizin şelalesi... Biliyorum tam da istenen zamanda, arzu ettiğimiz herşeye ulaşmanın mutluluğu vardı her zaman kalbimizde. Ne olduğunu bilmeyen iki deliye döndük yaşamadığımız roller biçilince kendimize. Aile olmak için, anne/baba olabilmek için dağlar ardındaki kuşun kanadında elmas aramaya çıktık ayrı yollardan. Dünkü çocuktuk halbuki, yetişkin olmaya özendik, kocaman kocaman davranışlar kapmaya çalıştık yakınlarımızdan. Olmayan akıllarını almaya çalıştık tanıdıkların, renkler katmaya çalıştık tablomuza aklımız sıra, 10 elle sarıldık işimize daha çok para kazanabilmek adına...
Zamanı nasıl kaçırdık, bize aitlerimizden ne zaman bu kadar uzaklaştık?
Hayatın bizi az kalsın yutmasına nasıl da müsaade ettik?
Canım aşkım,
o güvercin gözlerine bakarak, senin için çırpınan kalbimi avuçlarına bırakmayalı ne kadar oldu söylesene?
Ne zaman soğudu avucumdaki parmaklarının sıcaklığı?
Arkamı dönüp hemen döneceğimi söylediğim zamanın ardından ne kadar geçti?
Ne kadar süredir sesleniyorsun boşluktaki karanlığıma?
Ellerini kısacık saçlarımın arasında dolaştırmayalı kaç ay oldu?
"Yaşam içine alır yaşayanı" demişti diğerleri... Diğerleri gibi olmamaktı çabamız halbuki!
Olmadık da... Olamayız korkma sen...
Bir rehavettir çöktü üzerimize, akışına bıraktık diyelim bir süre..
Yoksa bilmez miyim bu nasıl deli bir sevdadır ki asır geçse asla eksilmeyecek? Bilmez miyim bir gülüşünle nasıl koku verir bahçemdeki fesleğenler? Yağmur kokan bir sabaha birlikte varmak için gireceğin mücadeleyi tahmin etmez miyim hiç?
Bakma sen, herşeyi anladığını her yere yetişebileceleceğini düşünen ama sürekli yanılan bu deli kadına...
Alınma kaçırdığı her çırpınışına...
Artık sevmediğini getirme aklına...
Her geçen saniye, her an seni yaşayan ama anlatmayı bir türlü başaramayan karıcığın şimdilerde telaşta... Anlatmak için çırpınmakta...
O sussun, sen anla...
9 yorum:
bizmiyiz derdim hep çocuktan sonra anlattıgın gibi olan ..
ama ben başaramadım bu gönül almaları ve biz hala gelemedik kendimize
Sevgili Selda... sadece bu gönül almalarla olmuyor zaten inan bana, biraz emek vermek ve gerçekten istemek ile ilgili bir durum bu... Umarım en kısa zamanda çıkış yolu bulursunuz.. Sevgiler...
sabah sabah okudum yazdıklarını ve hala kendime gelemedim. bu kadar içten, bu kadar olduğu gibi anlatılırdı ancak yaşa(yama)dıklarımız. aynı şeyleri sana veremediğimi düşünüyorum bende. aynı saçma ama zorunlu olduğumuz koşturmaların içinde ters taraflara koşturuyoruz. ben de artık sana koşmak istiyorum.
KOCAN....
Canım,
Kalbinde ki sevgiyi karşındakine gösterdikçe ki yazı zaten bas bas bağırıyor,eminim her türlü sorunu çözersiniz.
Kalbini ferah tut.
Sevgiyle Kal...
Evlilik oyununda kuralları biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu,oynanan...
Evlilik; hesapsız içine dalınmasi gereken bir oyun bence...
Topluma kulaklarını tıkayarak hemde... Ne benim,ne de bizim
sözlerimizle...
Sadece gönlünüzden geçtiğince...
Dediği gibi Ataol Behramoğlu'nun
Yaşadıklarımdan öğrendigim bir şey var.
Yaşadın mı büyük yaşayacaksin, ırmaklara,göğe,bütün evrene
karışırcasına.Çünkü ömür dediğimiz şey,hayata sunulmuş bir armağandır.Ve
hayat,sunulmuş bir armağandır insana...Öpüyorum seniii...:)
Başakçım kalbim çok ferah, sadece ertelediklerimi ertelememeye karar verdiğim bir süreci yaşıyorum.. sorunsuz bir yaşam diliyorum hepimize canım :)
Sevgili kara kedi; yorumun ve iyi niyetin için çok teşekkürler.. (Ataol Behramoğlu' na da saygılar) :)
Ne zaman soğudu avucumdaki parmaklarının sıcaklığı?
Güzel kalpli arkadaşım benim, ne olur soğutmayın sıcaklıkları...Tekrar ısıtmak çok enerji gerektiriyo ama biliyorum ki sende o enerji dibine kadar var...
Canımsın Elifim... yüreğimizdeki sıcaklık hiç soğumasın, enerjimiz hiç bitmesin, tek dileğim budur..
sevgiyle, sıcacık kal..
Yorum Gönder