BaLLıma gidiyorum bugün, 2 gündür görüşmüyoruz inanır mısınız? E tabi, kazadan sonra arabayı servise verince yaya kaldık (arabayla doğduk ya anamızdan, töbe töbe) yani yazlıkla ev arasında saçma bir yol enerjisi harcamamak için Pazartesi ve Salı gidemedik bitaneciğimin yanına :( kabus gibi bir haftasonunda, azı dişlerinin bizi ailece yıprattığı bir zamanda bıraktım Rüzgar'ımı anneme (Pazar günü)
Bugün kavuşuyoruz çok şükür.... Pazartesi Salı ne demeye erken yatıp da dinlenmedin diye sormanızı isterim can-ı gönülden, zira kendimi bir türlü anlayamıyorum bu konuda. Biraz dinlenmeye can attığım bir durum olsa, asla değerlendirememek başarım yüzünden ödül alabilirim. Şuan iş yerindeyim, dergimle ilgili yapmam gerekn bir sürü iş, yazmam gereken sepet dolusu yazı var... Gel gör ki, şu iki kirpiğim bugünkü kadar aşık olmamıştı birbirine; açılmamak için bu kadar zorlamamıştı gözkapaklarım... BaLLımı düşündükçe enerji topluyorum ayak altlarımdan, saç uçlarımdan :)
O kadar büyüdü o kadar değişti ki davranışları... zaman kaçar kaçar atladı haftaları hiç bilemedim. Öyle tarihi eser gibi izlerken nasıl fark edemedim böylesine geliştiğini? Az önce birden bir farkındalık geldi (?) neden bilmiyorum BaLLımın ne kadar büyüdüğünü bir anda anladım sanki. Daha dün bıraktığın yerde sadece garip sesler çıkaran, pırt yapamadığı için sabahlara kadar ağlayan hamur suratlı küçücük bir yaratıktı...
Şimdi "aNNi" diyebiliyor mesela, "babaaa" diye sesleniyor babası odadan çıkınca, çiçek deyince havayı koklamaya başlıyor, "tıss" yaparak boynuna parfüm şişeleri sürüyor, vantilatör taklidi yapabiliyor ve elinden tutup bezdirinceye kadar gezdiriyor evin içinde, duyduğu her sesi (aynısı olmasa da) taklid edebiliyor, bisiklete binip kornasıyla komşulara yaka silktiriyor, pipisinin yerini bulup soranlara ağız dolusu gülerek gösteriyor, öpücük isteyenlere avucunun içini öperek öpücük yollayabiliyor, yeni gelenlerle toklaşıp merhaba, gidenlere el sallayarak güle güle yapıyor, "nasıl banyo yaptın?" diye sorulunca saçlarını karıştırmaya başlıyor, bütün uzuvlarının yerini gösterebiliyor, bebek taklidi yapıp (bir yetişkin oldu ya!) hepimizi gülmekten kırıp geçiriyor, kendi kendine oyuncak sepetini devirip seçerek oynayabiliyor, bir kere gösterdiğin herşeyi başarıyla gerçekleştirebiliyor veee en önemlisi;
eline geçirdiği herşeyi kafasının üstüne koyarak "DİDİT Tİİİİİİ" (simitçiiiiiiii) diye bağıra bağıra evin içinde geziniyor :))))
Benim oğlum galiba büyük bir hızla BÜYÜYOR.... Ve bu beni keyiften deliye döndürüyor.
Bugün kavuşuyoruz çok şükür.... Pazartesi Salı ne demeye erken yatıp da dinlenmedin diye sormanızı isterim can-ı gönülden, zira kendimi bir türlü anlayamıyorum bu konuda. Biraz dinlenmeye can attığım bir durum olsa, asla değerlendirememek başarım yüzünden ödül alabilirim. Şuan iş yerindeyim, dergimle ilgili yapmam gerekn bir sürü iş, yazmam gereken sepet dolusu yazı var... Gel gör ki, şu iki kirpiğim bugünkü kadar aşık olmamıştı birbirine; açılmamak için bu kadar zorlamamıştı gözkapaklarım... BaLLımı düşündükçe enerji topluyorum ayak altlarımdan, saç uçlarımdan :)
O kadar büyüdü o kadar değişti ki davranışları... zaman kaçar kaçar atladı haftaları hiç bilemedim. Öyle tarihi eser gibi izlerken nasıl fark edemedim böylesine geliştiğini? Az önce birden bir farkındalık geldi (?) neden bilmiyorum BaLLımın ne kadar büyüdüğünü bir anda anladım sanki. Daha dün bıraktığın yerde sadece garip sesler çıkaran, pırt yapamadığı için sabahlara kadar ağlayan hamur suratlı küçücük bir yaratıktı...
Şimdi "aNNi" diyebiliyor mesela, "babaaa" diye sesleniyor babası odadan çıkınca, çiçek deyince havayı koklamaya başlıyor, "tıss" yaparak boynuna parfüm şişeleri sürüyor, vantilatör taklidi yapabiliyor ve elinden tutup bezdirinceye kadar gezdiriyor evin içinde, duyduğu her sesi (aynısı olmasa da) taklid edebiliyor, bisiklete binip kornasıyla komşulara yaka silktiriyor, pipisinin yerini bulup soranlara ağız dolusu gülerek gösteriyor, öpücük isteyenlere avucunun içini öperek öpücük yollayabiliyor, yeni gelenlerle toklaşıp merhaba, gidenlere el sallayarak güle güle yapıyor, "nasıl banyo yaptın?" diye sorulunca saçlarını karıştırmaya başlıyor, bütün uzuvlarının yerini gösterebiliyor, bebek taklidi yapıp (bir yetişkin oldu ya!) hepimizi gülmekten kırıp geçiriyor, kendi kendine oyuncak sepetini devirip seçerek oynayabiliyor, bir kere gösterdiğin herşeyi başarıyla gerçekleştirebiliyor veee en önemlisi;
eline geçirdiği herşeyi kafasının üstüne koyarak "DİDİT Tİİİİİİ" (simitçiiiiiiii) diye bağıra bağıra evin içinde geziniyor :))))
Benim oğlum galiba büyük bir hızla BÜYÜYOR.... Ve bu beni keyiften deliye döndürüyor.
4 yorum:
en güzeli bu ya sanırım,büyüdüğünü görmek,hissetmek ve büyütmek,sana doğru koşarken gülümsemek :)
Yaşamakla eş değer gerçekten KIRMIZILI... Herşeye bedel...
bu evrede hep fotoğraflarını çek:)
bu hızla büyürken onu yakalaman zor olabilir:)
yakalamıyorum zaten MOMOLcum... ona yetişmem için 40 fırın ekmek yemem lazım :D bildiğin gibi değil, mucize gibi mesela...
Yorum Gönder