Bir zamanlar küçücük sevimli bir balıkla, kendi kadar küçük bir yıldız arkadaşlık etmeye başlamışlaaaar. O kadar iyi anlaşırlarmış ki, gün boyu hiç ayrılmazlarmışşş. Her yere birlikte gider, her oyunu birlikte oynar, her işibirlikte yaparlarmış. Annelri de bu dostluktan oldukça hoşnutlarmış.
Günlerden bir gün küçük balık, küçük yıldıza:
- hadi bugün ormana gidelim; demiş. Küçük yıldız hemen kabul etmiş.
Evden biraz yiyecek almışlar, birkaç oyuncak ve tabii uçurtma, ormanın yolunu tutmuşlar. Önce birşeyler yeyip, cıvıldaşan kuşlarla şarkılar söylemişler. Sonra da birlikte tadına doyulmaz oyunlar oynamışlar. Salıncak kurmuşlar, ip atlamışlar, top oynayıp, uçurtma uçurmuşlar, hatta gölde biraz yüzüp serinlemek o kadar iyi gelmiş ki, o yorgunlukla harika bir ağaç gölgesinde uyuya kalmışlaaar.
Eve haber vermeden çıktıkları için, evde telaşlanan anneleri onları aramaya çıkmış. Her yere bakmışlar. Bu sırada küçük balık ve küçük yıldız uykularından uyandıklarında etrafı karanlık görünce paniğe kapılmışlar. Göz gözü görmüyormuş karanlıktan, dev ağaçların yaprakları biraz olsun aydınlatan aydedeyi kapattığı için zifiri karanlıkta titremeye başlamışlaaaar. Çünkü bukadar uyuyabilecekleri akıllarına gelmemiş. Biraz uyuyup hemen eve döneceklermiş ama o kadar yorulmuşlar ki, uzun süre uyanamamışlar.
Küçük yıldız korkarak küçük balığa sarılmış:
- şimdi ne yapacağız? ben çok korkuyorum, evime gitmek istiyorum; demiş
küçük balık onu sakinleştirmeye çalışmış:
- korkma küçük yıldız, şimdi evin yolunu buluruz; demiş
Yola çıkmak üzere ayağa kalmışlar ama karanlık yüzünden kıpırdayamamışlarr :( oturup kalmışlar üzüntüyle...
Bu arada küçük balığın da, küçük yıldızın da annesi onları aramaya devam ediyormuş. Birden akıllarına orman gelmiş ve hızla ormana doğru yola çıkmışlar.
- Küçük balığııııım, küçük yıldızııııım, nerdesinizzzzz? diye sesleniyorlarmış, duymaları umuduyla.
Birden küçük balık ayağa fırlayıp sesin geldiği yöne doğru koşmaya başlamış. Annelerine kavuşan minikler neşe içinde evlerine dönmüşler.
Eve haber vermeden hiçbir yere gidilmemesi gerektiğini öğrenen küçük balık ve küçük yıldız, bir daha böyle yapmayacaklarına dair söz vermişler.
Ormanda ne kadar çok korktukları gelmiş akıllarına ve evlerini ne kadar sevdiklerini, ailelerinin değerini anlamışlar.
Gökten 3 elma düşmüüüüüüş. Biri anlatana, biri dinleyene, biri de küçük balıkla küçük yıldızaaaaa :))
------------------
Anne: hadi bakalım baLLım, kapat gözlerini, bak onlar da uyudu...
baLLı: hayıl anne, lüphen anlaaaat..
Anne: ama oğluuuuum ancak bu kadar uydurabildiydim :/
Günlerden bir gün küçük balık, küçük yıldıza:
- hadi bugün ormana gidelim; demiş. Küçük yıldız hemen kabul etmiş.
Evden biraz yiyecek almışlar, birkaç oyuncak ve tabii uçurtma, ormanın yolunu tutmuşlar. Önce birşeyler yeyip, cıvıldaşan kuşlarla şarkılar söylemişler. Sonra da birlikte tadına doyulmaz oyunlar oynamışlar. Salıncak kurmuşlar, ip atlamışlar, top oynayıp, uçurtma uçurmuşlar, hatta gölde biraz yüzüp serinlemek o kadar iyi gelmiş ki, o yorgunlukla harika bir ağaç gölgesinde uyuya kalmışlaaar.
Eve haber vermeden çıktıkları için, evde telaşlanan anneleri onları aramaya çıkmış. Her yere bakmışlar. Bu sırada küçük balık ve küçük yıldız uykularından uyandıklarında etrafı karanlık görünce paniğe kapılmışlar. Göz gözü görmüyormuş karanlıktan, dev ağaçların yaprakları biraz olsun aydınlatan aydedeyi kapattığı için zifiri karanlıkta titremeye başlamışlaaaar. Çünkü bukadar uyuyabilecekleri akıllarına gelmemiş. Biraz uyuyup hemen eve döneceklermiş ama o kadar yorulmuşlar ki, uzun süre uyanamamışlar.
Küçük yıldız korkarak küçük balığa sarılmış:
- şimdi ne yapacağız? ben çok korkuyorum, evime gitmek istiyorum; demiş
küçük balık onu sakinleştirmeye çalışmış:
- korkma küçük yıldız, şimdi evin yolunu buluruz; demiş
Yola çıkmak üzere ayağa kalmışlar ama karanlık yüzünden kıpırdayamamışlarr :( oturup kalmışlar üzüntüyle...
Bu arada küçük balığın da, küçük yıldızın da annesi onları aramaya devam ediyormuş. Birden akıllarına orman gelmiş ve hızla ormana doğru yola çıkmışlar.
- Küçük balığııııım, küçük yıldızııııım, nerdesinizzzzz? diye sesleniyorlarmış, duymaları umuduyla.
Birden küçük balık ayağa fırlayıp sesin geldiği yöne doğru koşmaya başlamış. Annelerine kavuşan minikler neşe içinde evlerine dönmüşler.
Eve haber vermeden hiçbir yere gidilmemesi gerektiğini öğrenen küçük balık ve küçük yıldız, bir daha böyle yapmayacaklarına dair söz vermişler.
Ormanda ne kadar çok korktukları gelmiş akıllarına ve evlerini ne kadar sevdiklerini, ailelerinin değerini anlamışlar.
Gökten 3 elma düşmüüüüüüş. Biri anlatana, biri dinleyene, biri de küçük balıkla küçük yıldızaaaaa :))
------------------
Anne: hadi bakalım baLLım, kapat gözlerini, bak onlar da uyudu...
baLLı: hayıl anne, lüphen anlaaaat..
Anne: ama oğluuuuum ancak bu kadar uydurabildiydim :/
6 yorum:
ama ben çok özlemişim bu ballı böcüğü =)
yüreğine sağlık canım...
Telif iznini verirsen, hemen anne arkadaşlarım ile paylaşacağım :) Sevgiler...
şimdiii hallerinizi getirdim gözümün önüne senin anlatan ballının dinleyen sonra ikinizin birbirine karışan hallerinizi kocaman gülümsedim. ve bu sahne düşünülmemeli bizzat görülmeli, bizzat şahit olunmalı diye karar verdim kendi kendime. nasıl ama :)))
MoMoLcum; biz de seni çok özledik.. nerelerdeydin?? :))
Sazan; ne demek, istediğin kadar paylaşabilirsin :) onur duyarım.. sevgiyle..
Mayammm; biz de seni hepp aramızda görmek istiyoruuuz.. hem de çokkk... :/
canım staj başvuruları, sınavlar vs derken nete giremez oldum; ama çok şükür hepsi bitti artık buralardayım =)
gözün aydın MoMolcum :) hep bekleriz artık... sevgimle
Yorum Gönder