25 Mayıs 2011 Çarşamba
Karanlık Korkusu
Evet...
Yaşım kadar oldu ışığınla aydınlanmayalı, karanlıktan korkmaya başlayalı...
Anlatacak ne kadar çok hikayem, ne çok başarısızlığım, ne kadar çok amacım, ne kadar çok hayalim var cebimde biriktirdiğim. Ama "anlatacak cesaretin var mı" diye sorma sen yine de! Gözlerine bakamayabilirim bu kadar sahici bir soruda...
Benimle ilgili bilmediğin ne kadar çok şey var! seninle ilgili bilmediğim ne çok şey!
hep başkalarından dinlemek seni...
hep fotoğraflardan anlamaya çalışmak gözlerini...
birgün sebepsiz gidişinin değiştirdiği bütün yaşantımı kabullenmeye çalışmakla büyümek!
"bugün yaşasaydı kaç yaşında olurdu"ların hesabıyla geçen koca bir ömrün sıkıntısı..
Kaç kere uzadı küçükken okşadığın saçlarım, kaç kere kestirdim.
Kaç kere güldüm bağıra çağıra, kaç kez ağladım salya sümük.
Kaç kez kavga ettik annemle, kaç kez tırnaklarcasına sarıldık birbirimize eksikliğinde...
Ve bir gün;
hiç kimselerin beklemediği bir zamanda büyüdüm apansız.
Kabullendim,
öğrendim,
evlendim,
anne oldum bir gün,
hiç tanımadığın ve asla tanıyamayacağın torununu soktum yüreğimin boşluk bıraktığın köşesine.
33 yaşındayım şimdi...
tamda gittiğin yıl kadar oldu yüzümdeki çizgiler!
saçlarım beyaz,
yüzüm güleç,
sevgi doluyum sen gibi...
sevgim yetmedi hiçbirşeye bugüne kadar ama hiç değişmedim korkma!
Herşeyi ve herkesi ne zaman sevmeye kalksam acıdı yüreciğimin titrek köşesi...
Vazgeçmedim!
İnsanlar çok garipleşti sen gittiğinden beri, bir de şimdi gör tanıdığını zannettiğin insanların ettiklerini...
onlar adına da özür diliyorum üzdüysem seni...
velhasıl babacığım;
ne dünya bıraktığın dünya, ne de biz!
değişmeyen tek şey, yokluğun...
bir de sol tarafımda bıraktığın boşluğun!!!!
güzel uyu,
hiç unutmadı güzel kızın bir zamanlar ışık saçan gülümsemeni...
hiçbirşey değiştiremez bendeki yerini....
yağmurla gel, bekliyorum....
kızın...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
11 yorum:
beni tanımazsınız ,ben de sizi ,yazdıklarınız bir o kadar ben ,bendekiler bir o kadar siz ki ,çünkü kalbiyle düşünen insanlar kalbiyle tanırlar birbirlerini...
Any
kalbini tanıdığıma sevindim Any...
once yok ne alaka dedim-de, sonra pek bi icim burkuldu be kuzu.. yillarca babasindan nefret edip durmus bi adam olarak, yazdigini okuduktan sonra nefret etmenin bile guzel bi tarafi olabilir hissiyatina erdim bildigin.
hadisenin bu kadar agir oldugunu bilseydim kafaya bi ahtapot baglar telefon ederdim-de malum saat dilimlerimiz franboazli pasta gibi. yeme de yaninda naaparsan yap.
ama bu ahtapot olayini yapalim bi ara..
operler
Bilader'in Serdar
canımsın...
yerinde rahat uyusun burcucum :( ballı babası ile çoook uzun yıllar yaşasın dilerim ki, sevgiler ...
susup kalıyor insan bazen, ve işte bilirsin ya sen de, en çok o zaman avazı çıktığı kadar bağırıyor boşluğa, ve koşuyor orada onu hep ışıl ışıl gözleri ile kucaklayacak olana. belki de rüzgarlı havalarda sırtıma vurup esen yeli deliler gibi koşmam bu yüzden.
bugün en çok bugün orada,yanında olmak istedim ben..........
dünden sonra zaten ağlamaya meyilliyim biliyorsun bir de bugün ağlat sen beni emi...
içim acıdı biranda çok etkilendim
Kıyamam sana ben:(
içimi anlayan, yanımda olan siz değerli dostlara... sevgimle
Yorum Gönder