Dişimi dün dişçiye götürüp oydurttum güzelce ama gel gör ki "mal sahibine benzermiş" sözünü doğrular bir isyanla sinirleri öldürmek mümkün olmadı. Doktor da inanamadı açıkçası, bu kadar iltihaplı bir dişin şimdiye kadar ölmüş olması gerekiyordu dedi şaşkınlıkla. Unuttuğu birşey vardı, konuştuğumuz benim dişimdi :) neyse içine inanılmaz karışımlı ilaçlar yerleştirdi ve "yavaş yavaş ölmesini bekleyeceğiz" dedi... Üzerine bu kadar rahat cümleler kurduğumuz şey, beni günlerce zıvanadan çıkaran, uykusuz ve mutsuz bir insan kıvamına getiren inatçı ve acımasız bir dişti en nihayetinde ama işin içine öl/dür/mek girince bakış açım ona karşı bile değişti açıkçası...
Ben bir diş için (-ki kendi ellerimle bile çekmekten büyük zevk duyacağım) bu kadar içlenirken şu "ölü soyucu"lara bir iki laf etmeden olmayacaktı...
İnsanlıktan nasibini almamış, dünya aşırı görmemiş, hayvan demekle hayvanlara hakaret etmekten korktuğum beyinsiz musibetler!!!
3 gündür yaşanan sel felaketiyle millet nefeslerini tutup dua ederken, sevdiklerine daha sıkı sarılıp elinden gelen yardımı esirgemeden yapmaya çalışan bunca insan varken benimle aynı oksijeni soluyup, aynı gökyüzünün altında mı yaşamak isteyeceksin? Nasıl peki? Nasıl bu kadar rahat davranıp da anlaşılmayı umacaksın gafil!?
Hiç mi bir yakınını kaybetmedin? Hiç mi evladını kaybeden bir annenin feryadı için oturup ağlamadın? Hiç mi sadece bir haberde gördüğün ama asla tanımadığın bir çocuğun gözyaşıyla gözyaşın karışmadı?
Ne zaman çıktın insanlıktan? Ne zaman öldürdün içinde insan kalmaya çalışan yanlarını?
Yazık sana....
Hayatını kaybeden insanlar orada üstü örtülü yakınlarını beklerken topladığın bir kaç parça eşyayı evinin hangi köşesine koymayı düşündü o küçük kafan?
Senin yerine ben ÖZÜR DİLİYORUM insanlıktan? Senin yerine ben UTANIYORUM senin insanlığından......
İnsanlıktan nasibini almamış, dünya aşırı görmemiş, hayvan demekle hayvanlara hakaret etmekten korktuğum beyinsiz musibetler!!!
3 gündür yaşanan sel felaketiyle millet nefeslerini tutup dua ederken, sevdiklerine daha sıkı sarılıp elinden gelen yardımı esirgemeden yapmaya çalışan bunca insan varken benimle aynı oksijeni soluyup, aynı gökyüzünün altında mı yaşamak isteyeceksin? Nasıl peki? Nasıl bu kadar rahat davranıp da anlaşılmayı umacaksın gafil!?
Hiç mi bir yakınını kaybetmedin? Hiç mi evladını kaybeden bir annenin feryadı için oturup ağlamadın? Hiç mi sadece bir haberde gördüğün ama asla tanımadığın bir çocuğun gözyaşıyla gözyaşın karışmadı?
Ne zaman çıktın insanlıktan? Ne zaman öldürdün içinde insan kalmaya çalışan yanlarını?
Yazık sana....
Hayatını kaybeden insanlar orada üstü örtülü yakınlarını beklerken topladığın bir kaç parça eşyayı evinin hangi köşesine koymayı düşündü o küçük kafan?
Senin yerine ben ÖZÜR DİLİYORUM insanlıktan? Senin yerine ben UTANIYORUM senin insanlığından......
6 yorum:
çok gecmıs olsun dısın ıcın,sel felaketıne gelınce,
uzuntum sonsuz
izlerken gerçektende insanın içi parçalanıyor; millet olarak düştüğümüz açlığın, fakirliğin boyutlarını görünce çok üzülüyorum...çünkü eli ekmek gören kimse ordaki çamura bulanmış iki parça şeye tama etmez...
bu arada çok geçmiş olsun canım; umarım kısa sürede kökünü kurutursun o dişinin :)
Sene 2009 insanlık mevhumu =0 (bence "-" nin altında ama ayip olmasın işte) Gercekten anlam vermek mümkün değil duyarlılık 0 insanlık 0 zor yaw yaşamak zor hayat zor kolay gelsin insan gibi yaşamaya çalışan bizlere. Bu arada bir onceki yazindaki mesajını aldım canım!! ve beni kırdın gercekten tokat gibi yapıştı sol yanıma , geçmiş olsun .
Arkadaşlar yorumlarınız için çok teşekkürler...
Öykü'm, MOMOL'um, Cihancım... hepimiz aynı şeyleri düşünüyor, aynı şeylere üzülüyoruz ama elden bişey gelmiyor işte :/
Sevgiyle kalın
NOT:Cihan, seni kırmak için söylemediğimi biliyosun, 2mize ait güzel bir anı olarak kaldı :) büyüdük biz hatırlasana...
lafları tam gediğine vurmak diye ben buna derim,teşekkür ederim arkadaşım...
tam yerine denk geldi Elifcim, ağzımı tutamadım :/ sağolasın....
Yorum Gönder