Hava muhalefeti nedeniyle hayal ettiğimiz bir bayramı yaşayamadık maalesef oğlumla... Ama kös kös oturduk da sayılmaz tam olarak. Geleneksel RüzGar banyosu yapıldı ilk önce bayrama tertemiz girmek için saatlerce. güzel güzel oyunlar oynandı, balon tabancasıyla anne rehin alındı, kuşlara ekmek atıldı, yürüyüş egzersizleri yapıldı.... ve tabii unutulmaz dansımız :) yürümeyi bile daha yeni yeni becerebilen bir çocuğun nasıl dans edebildiğini sormayın, açıklayamam. Bildiğim tek şey, Trakyalılığın gerçekten doğuştan olması :)
Her 23 Nisanda yağmur yağmasının artık bir rastlantı olmadığına inanmaya başlayacağım nerdeyse... Minik minik çocukların aylarca çalışıp emek verdikleri gösterileri, buz gibi havada titreye titreye yapmalarında elbet vardır bir hayır!!! havanın ne kadar soğuk olduğu kimsenin umurunda değil inanın, Atatürkün bu hiçbirşeye değişilmeyecek armağanı var oldukça, çocuklarımız dünyanın en şanslı çocukları olmaya devam edecek....
Ne mutlu Türküm diyene....
Her 23 Nisanda yağmur yağmasının artık bir rastlantı olmadığına inanmaya başlayacağım nerdeyse... Minik minik çocukların aylarca çalışıp emek verdikleri gösterileri, buz gibi havada titreye titreye yapmalarında elbet vardır bir hayır!!! havanın ne kadar soğuk olduğu kimsenin umurunda değil inanın, Atatürkün bu hiçbirşeye değişilmeyecek armağanı var oldukça, çocuklarımız dünyanın en şanslı çocukları olmaya devam edecek....
Ne mutlu Türküm diyene....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder