Nerden bilebilirdim ki oğluma doğru çıktığım yolculuk sonum olabilirdi? O an sadece "RÜZGAR" diye bağırmak ve "Allahım lütfen bana, onu biraz daha görebilme şansı ver" demek dışında birşey yapamadım. Hayatın gerçekten de görünmeyen ipliklerle bir yerlere bağlı olduğunu anlamak için böyle kazalara atlatmak gibisi yoktur. Genelde hiç ölmeyecekmişiz gibi hareket edip, kendimize herşeyi dert edinip bu tür kazaları atlattıkça ya da yakınlarımızın ölüm haberlerini aldıkça silkelenip, yaşamın tadını çıkartmayı deneriz. Bana da öyle oldu işte....
İş yerinden her zamanki saatte çıktım, Can beni aldı Kumburgaza gideceğiz (baLLIm'a) ama önce büroya uğrayıp faksları çekmeliyim dedi Can. Avcılar'dan Firuzköy sapağına döndük, elimde şu diyet bisküvilerinden var, geveleniyorum. Çok yavaş gidiyoruz ve şükürler olsun kemerim takılı.
Bir tır yanaşmış yolun sağına (!) ters yönde olduğu yetmiyor gibi bir de park halinde kaldırım önünde yükleme yapıyormuş (daha sonra öğrendik) Kapısı birden adamın elinden kurtulmuş ve GÜMM, ŞANGIRRRRRRR................. Ön camdan içeri girdi koca tırın arka kapısı........ Üstüm, başım, önüm, arkam, sağım, solum sobelendi. Her yerim cam parçası, hatta ağzımın içi, kulaklarımın ve burun deliklerim.. İki saniye kadar algılama güçlüğünden sonra çığlıkla ağlamaya başladım, bir yandan da Can'ımın iyi olup olmadığını kontrol etmeye çalışıyordum. Tanrım, bu bir kabustu ve bir türlü uyanamıyordum. Karabasan üzerime kamp kurmuş gibiydi ve sesim çıkmıyordu bağırsam da... Zaten 3 gündür ağrıyan belimi ve sırtımı artık neredeyse hiç hissetmiyordum. İndik arabadan, herkes yardıma koştu. Su içirdiler bana, ne zamandır yerini bildiğim ağzım yer değiştirmişti sanki, bulmakta güçlük çekiyordum. Gerisini tahmin edersiniz, polisler, tutanaklar, servisler.... Ben can havliyle oğlumun yanına atıverdim kendimi, eve gittiğimde uyuyordu, o uyanmadan yıkanmalı , temizlenmeli cam parçalarından kurtulmalıydım. Duaşa girip durdum öylece, ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Bana iyi kullanmam için verilen bir zaman dilimini kazanmış biri olarak seçilmiş olduğumu bile düşündüm. Birden deli bir çığlık, çılgın bir ağlama sesi... OĞLUM.... O nasıl bir ağlamaktı Allahım, kolay kolay hafızalardan çıkmayacak bir sesi 16 aylık bir çocuğun nasıl çıkarabildiğine inanamazdınız. ben kapana kısılmış, kendiliksiz... Annem duyana kadar ne kadar geçti bilmiyorum ama ciğerleri patlamıştır heralde diye düşündüm siz hayal edin. Annemin sesini duyuyorum
- bitanem benim, rüya mı gördün sen? bak herkes burada, uyan hayatım. Yok bişey anneanneciğim, nolur uyan, aç gözlerini bak.....
yok... Ağlamaya devam ediyor güzeller güzelim içine doğmuşçasına.... Nasıl attım kendimi odaya bilmem, hemen aldım kucağıma kokladım, sardım sarmaladım. Sakinleşti(k)...
Birden sanki bütün dünya renkleri değişti, birbirinin içine geçti.. Siyahlar morardı, kırmızılar turunculaştı, gökyüzü ilk defa kahverengi... Başka bir boyut yaşanası olmuştu bizim için...
Derin bir nefes aldım,
önce oğLuma,
sonra Can'ıma baktım...
-Teşekkürler Tanrım.......
İş yerinden her zamanki saatte çıktım, Can beni aldı Kumburgaza gideceğiz (baLLIm'a) ama önce büroya uğrayıp faksları çekmeliyim dedi Can. Avcılar'dan Firuzköy sapağına döndük, elimde şu diyet bisküvilerinden var, geveleniyorum. Çok yavaş gidiyoruz ve şükürler olsun kemerim takılı.
Bir tır yanaşmış yolun sağına (!) ters yönde olduğu yetmiyor gibi bir de park halinde kaldırım önünde yükleme yapıyormuş (daha sonra öğrendik) Kapısı birden adamın elinden kurtulmuş ve GÜMM, ŞANGIRRRRRRR................. Ön camdan içeri girdi koca tırın arka kapısı........ Üstüm, başım, önüm, arkam, sağım, solum sobelendi. Her yerim cam parçası, hatta ağzımın içi, kulaklarımın ve burun deliklerim.. İki saniye kadar algılama güçlüğünden sonra çığlıkla ağlamaya başladım, bir yandan da Can'ımın iyi olup olmadığını kontrol etmeye çalışıyordum. Tanrım, bu bir kabustu ve bir türlü uyanamıyordum. Karabasan üzerime kamp kurmuş gibiydi ve sesim çıkmıyordu bağırsam da... Zaten 3 gündür ağrıyan belimi ve sırtımı artık neredeyse hiç hissetmiyordum. İndik arabadan, herkes yardıma koştu. Su içirdiler bana, ne zamandır yerini bildiğim ağzım yer değiştirmişti sanki, bulmakta güçlük çekiyordum. Gerisini tahmin edersiniz, polisler, tutanaklar, servisler.... Ben can havliyle oğlumun yanına atıverdim kendimi, eve gittiğimde uyuyordu, o uyanmadan yıkanmalı , temizlenmeli cam parçalarından kurtulmalıydım. Duaşa girip durdum öylece, ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Bana iyi kullanmam için verilen bir zaman dilimini kazanmış biri olarak seçilmiş olduğumu bile düşündüm. Birden deli bir çığlık, çılgın bir ağlama sesi... OĞLUM.... O nasıl bir ağlamaktı Allahım, kolay kolay hafızalardan çıkmayacak bir sesi 16 aylık bir çocuğun nasıl çıkarabildiğine inanamazdınız. ben kapana kısılmış, kendiliksiz... Annem duyana kadar ne kadar geçti bilmiyorum ama ciğerleri patlamıştır heralde diye düşündüm siz hayal edin. Annemin sesini duyuyorum
- bitanem benim, rüya mı gördün sen? bak herkes burada, uyan hayatım. Yok bişey anneanneciğim, nolur uyan, aç gözlerini bak.....
yok... Ağlamaya devam ediyor güzeller güzelim içine doğmuşçasına.... Nasıl attım kendimi odaya bilmem, hemen aldım kucağıma kokladım, sardım sarmaladım. Sakinleşti(k)...
Birden sanki bütün dünya renkleri değişti, birbirinin içine geçti.. Siyahlar morardı, kırmızılar turunculaştı, gökyüzü ilk defa kahverengi... Başka bir boyut yaşanası olmuştu bizim için...
Derin bir nefes aldım,
önce oğLuma,
sonra Can'ıma baktım...
-Teşekkürler Tanrım.......
15 yorum:
Canım benim, çok geçmiş olsun,allah beterinden saklasın,
ve tez zamanda unut gitsin...
Sağol Elif'im... Umarım unutmak için zorlanmam.
verilmiş sadakan varmış canım, çok geçmiş olsun...
bir hışım açtım yorum sayfasını ama ne diyeceğimi bilemedim, dehşete düştüm.çok çok geçmiş olsun, bir daha olmasın. mutlu, sağlıklı uzuun bir hayatınız olsun oğlunla, eşinle.
MOMOL; çok sağol canım. Geçmiş oldu şimdilik..
Sugibi; haklısın... Sözün bittiği yerdeyiz. Kimse böyle birşey yaşamasın diye dua ediyorum sadece. Herkes MutLu ve huzurLu bir hayat yaşasın sevdikleriyle...
Çok geçmiş olsun canım...
Allahım beterinden saklasın sizi...
Amin...
Sağol sevgili Elif..den, en beteri bu olsun İnşallah. Amin...
Büyük geçmiş olsun.Allah sizi oğlunuza bağışlamış.
Sevgiyle Kalın...
Geçmiş olsun.Ve dilerim böylesi olaylar sizden ve ailenizden her zaman uzak olur.
Sevgili Başak ve İDEA;
iyi dilekleriniz için çok teşekkürler.. Umarım bu tür kazalar herkesten uzak durur...
Sevgiyle...
Okuyunca çok üzüldüm, bazı insanların dikkatsizliği, umursamazlığı nelere mal oluyor buna benzer bir olay ben çocukken başımıza gelmişti, çok çok geçmiş olsun, en kötüsü bu olsun..
iyi dilekler..
Sevgili Burcu; teşekkürler, evet en kötüsü bu olsun ve hepimizden uzak olsun..
Travis; Hepimizden iyi dilekler...
arkadasim yüce rabbim seni ve eşini ballina bağişlamiş çok geçmiş olsun görünmez kaza olayi. İyi oldugunuza sevindim çok çok geçmiş olsun tekrar.
çok teşekkürler Cihancım....
Yorum Gönder