Yer : Kuruçeşme/ Arena
KişiLer :Yasemin , Buket, bed@rdem
OLay : ZuhaL OLCAY konseRi
Ne anlatılacak gibi aslında yaşadığım duygu, ne de anlayabileceğiniz kadar basit! Ömrüm boyunca saçından tırnağına kadar sevmekten asla bıkmadığım bu nev-i şahsına münhasır mükemmel kadının karşısına çıkmayı nasıl becerdiğimi sizinle paylaşmadan olmazdı.
Senelerce seversiniz bir insanı, senelerce sizden haberi olmaz, o nerede olsa orda durursunuz
görebilsin diye ama sizi görmesine imkan yoktur hani. Ben onlardan biriydim sadece ve benim gibi belki yüzlercesi vardı, biliyordum. O yüzden onu gördüğüm yerde sadece sessizce yutkunup, hayranlıkla izledikten sonra, boğazımdaki yumrularla başa çıkabilmek için derhal eve dönerdim.
Bilemezdim ki bu konser, bu defa ayaklarımı yerden kesmeye sebep olabilecek!!!
Konser günü koştura koştura yetiştiğimiz alanda ilk göze çarpan şey elbetteki gökyüzünü ikiye, benim ruhumu milyonlara ayırmayı başaran şimşekler oldu. Hem akıl almaz bir şekilde korkudan titriyor hem de konsere yetiştik diye Tanrıya dua ediyordum ki..... O ses.... Ahhhh o ses! hani derler ya yaprak döker bir yanım, bir yanımsa bahar bahçe :) şimşek bir yandan Zuhal Bir yandan beni sarıp sarmalarken ben de sakinleşmeye çalışıyordum. Ara verildiğinde ne kadar zaman geçtiğini anlamamıştım bile.
Yaseminciiiim;
- "hadi kulise gidelim, senin dergiden bahsedip belki röportaj randevusu alırız, başka türlü senin bunu yapmana bu gidişle imkan yok"
Bed@rdem (yani ben)
- "deli misin sen arkadaşım, benim orada cümle kurabilmem için bir yüzyıl daha geçmesi lazım. Mümkün değil, ya görüşmeyi kabul ederse ve karşı karşıya geldiğimizde bir yerime iniverirse?"
Buket;
- "bence bu fırsatı değerlendirip seni onun karşısına çıkarmalıyız, yürü bakalım"
Allahım nasıl olacaktı bu? kulisin önünde durduk, sevimli bir güvenlik görevlisi (İbrahim ismini taktığım ama sonradan isminin Murat olduğunu öğrendiğim sempatik insan) durdurdu tabii. Ama benim iki hırslı arkadaşım ne yapıp edip asistanını çağırtmayı başardı ve konser çıkışı görüşmeyi kabul ettirdiler.
Ben mi? Ben o esnada hiçbir şey hatırlamıyorum inanın... :/ konsere geri döndüğümüzde parmak uçlarımda başlayan ve git gide büyüyen bir uyuşma vardı her yerimde. Son şarkısı "Güller ve Dudaklar" da güller yağdırdı seyircilerinin tepesinden ve ben birini yakalama refleksinde bulundum çok şükür.
Elimde gül, kulisin önünde buldum kendimi son parçadan sonra.. Ak sakallı bir dede bizi ışığa doğru çağırdı bir müddet sonra (meğer kır saçlı bir abi güvenlik şefiymiş) kafamı kaldırdığımda Zuhal Olcay ın dinlenme odasının önünde adımı söylemeye çalışıyordum,ama bir türlü ağzımı büzüştürmeyi başaramıyordum.
Derkeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen, O çıktı kapıdan.... Sanki nurlar saçıyordu etrafına, elinde bir bardak portakal suyuyla gülümsüyordu. Ben kalakaldım elbette ki, nice sonralaraı arkadaşlar kendisine beni gösterdiler. Konuşamadığımı ama kendisine karşı duyduğum sevgiyi anlatmaya çalıştılar, ben sadece baktım. Öyle sıkı, o kadar içten sarıldı ki nefesim kesildi sandım.
-" aslında dakikada 1600 cümle kurabiliyr, seri bir şekilde yazabiliyorum. Nasıl oldu da lal oldum anlamıyorum" dediğimde çok güldü ve sanırım acıdı halime. Biraz sohbet etti benimle ama hayal meyal hatırlıyorum desem yalan olmaz... Uzun uzun ve yakından izleme fırsatı bulmuşken ben tadını çıkarıyordum gördüğüm tablonun. Gülü verdim, öptüm veda ettim... Asistanıyla haberleşeceğimizi söyledikten sonra uçarak oradan uzaklaştık.
NOT: bu arada hiç foto çekmediler mi diyecek olanlarınız varsa sakın demesinler. Zira hayatımda belki de bir defa yakalayabildiğim bu fırsatı fotoğraflandırmayı başaramamış arkadaşlarımı öldürmek zorunda kalabilirim. Offf ya.... hepsi mi bulanık çekilir?
Neyse dünden beri randevu için aramaya çalışıyorum... Elim her telefonu gittiğinde hep aynı sesleri çıkarmaya başlıyor ağzım;
-"eueeeueu, şeyyy.eeueuuuu"
Bir türlü nasıl konuşacağımı bilemiyorum...
Cesaretimi toplayıp arayabildiğimde haber veririm, tebrik edersiniz olur mu?
Ha tabi bir de aradıktan sonra, O'nunla röportaj yapabilmek için terapi görmem gerekecek :))
14 yorum:
Delisin Burcu, çok güldüm ya,kara bulutlarımı gönderdim sayende, deli kız:))
gülmesene kızım :/ hayatımın heyecanını anlatıyorum burda... değerlerle dalga geçmesenize :)))
kadın tam bir kalite.. valla yaşıma başıma bakmam evlenirim bööle hatunla.. o derece yani..
harika bi yorum olmuş :)) alkışlıyorum...
uhehehehe benimde birden bayi toplantısında ki halim aklıma geldi yazını okuyunca yer: istanbul, sene: 2004
Toplantı sonundaki gecede Aşkın Nur Yengi hanımefendi bir konser vermişti (Kendisine ozamanlar bayılırdım) senin yaşadıgın olayın bir değişigi benim başıma gelmişti.Ordada İsmimi söyleyememiş yaka kartımı göstermekle olaya son noktayı koymuştum :)))),ilerleyen saatlerde alkolunde etkisiyle kendisiyle dans etme cesaretini gosterip dansetmiştik tabii ben iptal (Alkol +Aşkın Hanımefendi benim durum ortada) kendimi daha sonra çekilen video görüntülerinden seyredince ogunun ruya olmadıgını anlamıştım ehehhehe..
ahh cihancım.. keşke başka biriyle olan bi anını mı anlatsaydın :D zira 2si aynı konunun içinde abesla iştigal oldu azcık sanırsam :D yine de paylaştığın ve beni anladığın için teşekkürler...
Benimde sevdiğim,duruşunu begendıgım kadınlardan bırı...
Her bakışında bir duygu buluyorum.
Her insanda bulamadıgımı,sanki kendinden önce gözleri konuşmaya başlayan biri...
Doya doya sarıldınmı?
Ben olsaydım senin yerinde evinin tel. alırdım...Her daim konuşmak için...
Çünkü terapi gibi kadın...
hayatında unutulmayacaklar arasında yer edecek güzellikte bir anı :) senin adına çok sevindim canım:)
sevgili Elif..den;
asistanın tlf aldım canım, röportaj tarihi belirlemek için. en kısa zamanda olur umarım.. feci bir terapiye ihtiyacım var :)
sevgili MOMOL;
lütfen benim için duat et de anı olarak kalmasın olur mu canım? çünkü ben niyeti bozdum, orada bırakmam bu olayı :D
pen burayi cördüm ya bi daa
ayrimam daa :))
zülal apla faforimdir de.......
temel
Nasıl heyecanlandığını tahmin ettim benimde başıma gelmişti çok önce :))
Adsız; zülal apla kim pardon :/ ???
Güneş; nasıl heyecanlandığımı anlamana imkan yok :)) hala kendime gelemedim... ama yalnız olmadığımı bilmek güzel :)
dur bakalım önümüzdeki aylarda farklı bişiler olacakmış gibi bir hissiyat oluştu bende nedense :)))
02.07.2013 deli gibi hayran olduğum zuhal olcay'ın evinin yakınlarındaki bir alışveriş merkezindeyiz her zaman bugun görücem işte umuduyla giderdim ancak o gün nedense hiç düşünmedim 3 arkadaş toplandık bir cafe'de sohbet muhabbet kırla gidiyor derken konu döndü dolaştı yaşlanmaya geldi arkadaşım bizde yaşlanıcaz belkide elden ayaktan düşücez dediğinde umarım zuhal olcay gibi genç kalırız dedim ve kahkaha atmaya başladık gülerken kafamı yere eğerim nedense bi anda kafamı kaldırdım ve yan masada zuhal olcay ! aman tanrım inanamadım yüzünün her ayrıntısını inceledim ve sanıyeler için zuhal olcay ! dedim kızlarda görür görmez anı videoya çekmeye başladılar 1 saat bana fotoğraf çekilelim tanışalım diye yalvardılar ancak ben çoktan transa geçmiştim ellerim ayaklarım buz kesmiş titriyordum çünkü 3 yıldır bunun hayaliyle yaşıyordum.. hayatta her şey mutlu sonla bitecek değil ya cesaretsizliğim ve heyecanımla tanışamadım kendisiyle...
Yorum Gönder